SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

NİKAH BAHSİ

<< 2139 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ حَمَّادٍ أَخْبَرَنِي اللَّيْثُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ عَنْ أَبِي الْخَيْرِ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ قَالَ إِنَّ أَحَقَّ الشُّرُوطِ أَنْ تُوفُوا بِهِ مَا اسْتَحْلَلْتُمْ بِهِ الْفُرُوجَ

 

Ukbe b. Amir (r.a.)'den rivayet olunduğuna göre, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sizin yerine getireceğiniz şartların en başta geleni kendisiyle kadınları helâl kıldığınız şey (mehildir.

 

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2721, 5151), Müslim (1418), Nesai s-kübra (5506), İbn Mace (1954), Tirmizi (1127), Ahmed, Müsned (17302), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4862,4863,4864) ve İbn Hibban (4092) rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA:

 

Ulemânın pek çoğu hadiste geçen "ehakk" kelimesinin "evlâ, başta  gelen"  manasına geldiğini  söylemişlerdir. Bazıları da bu kelimeye, en ziyade yerine getirilmesi gereken bir görev-manası vermişlerdir. Öncelik hakkı olan bu şartın veya şartların umumi şartlar mı yoksa mubah olan şartlar mı, yahutta nikahla ilgili olan mehir ve iddet gibi şeyler mi olduğu mevzuunda ulema ihtilaf etmişlerdir.

 

İmam Nevevi'nin beyanına göre, imam Şafiî ile ulemanın ekserisine göre buradaki şartlardan maksadın nikahın gayesine uygun olan iyi geçin­mek, kadının nafakasını, meskenini günün şartlarına uygun olarak temin etmek olduğunu söylemişlerdir. Şurasınıda unutmamak gerekir ki nikahın gayesine ve gereğine aykırı düşen nafaka vermemek adalete riayet etme­mek gibi şartların ifası gerekmez. Çünkü Peygamber (s.a.v.) "Allah'ın kita­bında bulunmayan her şart batıldır" buyurmuştur.[es-Suyûtî, el-Câmiu's-Sağîr, II, 98.]

 

Binaenaleyh ifa edilmekte öncelik hakkı bulunan şartlar nikahtan ön­ce nikahın gayesine uygun olan ve evlilik bağını takviye eden şartlardır. İmam Ahmed ile ulemadan bir cemaat mevzumuzu teşkil eden hadis-i şe­rifi delil getirerek bu şartların yerine getirilmesinin farz olduğunu söyle­mişlerdir.